A. Listem (0)
Tel: +90 224 718 50 50

Aronya Tarihi

Aronya meyvesi yüzyıllar boyunca Kızılderililer tarafından kullanılmıştır. Anavatanı Kuzey Amerika olan aronya meyvesini güçlü etkisi nedeniyle sık sık yemeklerinde kullanan Kızılderililer, kışın zorlu şartlarında hastalıklara karşı dirençli kalmak ve bağışıklıklarını korumak için bu meyveden yararlanmışlardır.

Kızılderililer, geleneksel yemeklerinden biri olan Pemmican’a temel malzemesi olan kuru et ve hayvan yağı dışında kuru aronya meyvelerini ekleyerek sağlıklarını korumuşlardır. Pemmican yemeği, güçlü etkilerinin yanında, uzun süre saklanabilme özelliğinden dolayı gezginler, kâşifler ve yolcular arasında da yaygınlaşmıştır.

Aronya meyvesi 1900’lü yıllardan sonra Kuzey Amerika’dan Avrupa ve Rusya’ya uzanarak, buralarda da yetiştirilmeye başlanmıştır. Son 15-20 yılda yapılan bilimsel araştırmalarla birlikte, aronya meyvesinin müthiş içeriği keşfedilmiş ve sağlığa olan katkıları sayesinde bilinirliği artmaya başlamıştır.

“Süper meyve” olarak adlandırılan aronya, kandaki kolesterol seviyesini dengede tutarak damar tıkanıklığının ve pıhtı oluşumunun önüne geçer. Kan damarlarını güçlendirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda aronya meyvesi, saman nezlesi, sinüzit ve astım semptomlarını hafifletmektedir.